BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI
TBMM Genel Kurulu’nda, 2024 Yılı Merkezi Bütçe Teklifinin geneli üzerindeki görüşmeleri başladı. Bütçenin geneli üzerine söz alan milletvekilleri eleştiri ve önerilerini dile getirdi. CHP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Aşkın Türeli, hükümetin faiz indirme politikasını eleştirerek, son aylarda kur artışlarına dikkat çekti.
KUR ARTIŞININ YANKILARI
Türeli, “Neden faizi artırdınız? Bunun sonucunda enflasyonu patlattınız, döviz kurunu birdenbire bugün anormal seviyelere çıkardınız. Dört ayda yüzde 14’e, 5 puanlık bir indirim oldu ve aralık ayında 8 lira 30 kuruş olan dolar kuru 18 lira 33 kuruşlara kadar çıktı. 10 lira birden arttı dört ayda ve enflasyon yükselmeye başladı. Önce aralık ayında ciddi bir artış oldu yüzde 30-35’lere, arkadan yüzde 85’lere kadar çıktı. Şimdi, yaşadığımız şeylerin sorumluluğu bu, yani buna ilişkin, neden böyle yapıldığına ilişkin yani. ‘Böyle bir politika uygulandı ama bu politika yanlıştır.’ gibi hiçbir tespit yok yani tamamen dışarıdan gelmiş, bizim bundan haberimiz yok” dedi.
Türeli, hükümetin ekonomik politikalarını, ‘Seçime kadar idare edelim’ şeklinde anlaşıldığını öne sürerek, “Anlaşılıyor ki yerel seçimden sonra Türkiye çok ciddi anlamda kemer sıkma politikalarıyla ve bütün bu yaşanan ekonomik sıkıntıların hepsini bu ülkede yaşayan milyonlarca insanın sırtına yıkacak bir ekonomik programla karşı karşıya kalacak; böyle anlaşılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
ÇOCUK KAÇIRMA TARTIŞMASI
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli de, bütçe teklifine yönelik eleştirilerini dile getirerek, “Bütçeler her şeyden önce toplumsal ihtiyaçları gidermek, toplumun geleceği üzerine aslında hem iktisadi hem siyasi anlamda bir gelecek inşa etmek üzere kurgulanır ve toplum da buna dahil olmak zorundadır. Oysa biz dönüp baktığımızda bir katılımcılığı görmemiz mümkün değil. Toplumsal ihtiyaçları içermelidir. Geçmiş yıllardaki bütçelerde olduğu gibi 2024 bütçesine de baktığımızda toplumsal ihtiyaçları gözetmekten çok sermayenin ihtiyaçlarını gözeten bir bütçeyle karşı karşıyayız” dedi.
Temelli’nin konuşması sırasında AK Parti’ye dönük, ‘Kürt düşmanısınız’ ifadeleri tepkiye neden oldu. Komisyonun AK Parti’li üyeleri tepki gösterdi.
HEDEP Kars Milletvekili Gülistan Koçyiğit’in, “Tescilli Kürt düşmanısınız. Ankara’nın ortasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, IŞİD’liye götürüp kız çocuğunu teslim ediyor” iddiası tepkilerin yükselmesine neden oldu.
SP İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye’nin olağanüstü fakirleştiğini ve bu fakirleşmenin nedenin de faiz ödemeleri olduğunu söyledi.
Temurci, “Bütçe açığımız var, vergiler yetmedi. Ne yapacağız? Borç alacağız. Dış borçta 140 milyar dolarlara gelmişiz. 200 milyar doların üzerinde toplam borçtan bahsediliyor. Bizim şu anda paraya ihtiyacımız var. Sayın Mehmet Şimşek bakanımız sağ olsun dolaşıyor. Türkiye’ye sermaye getirmeye çalışıyoruz, swap swap diye uğraşıyoruz. Tartışma için bu rakamları veriyor değilim. Bütçe açığını vergilerle kapatamadığımız zaman, bu ülkede faiz giderleri 45- 55 milyar lira arasında gidip gelmiş. Sayın Cumhurbaşkanımız haklı olarak bu faiz giderlerinin düşürülmesine dair çok yerde ifade etti ve biz bunları da alkışladık. Bütçe açığının olağanüstü şekilde arttığı bir iklimde, bu bütçe açığı sadece pandemi ile izah edilebilecek bir açık mı? 2017’den son Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde olağanüstü şartlarda o değişiklikler yapıldı ve tekrar Türkiye’nin ortak akla dönmesi lazım” dedi.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin önümüzdeki bir yıllık sürede kamuya kaynak aktarma ve bu kaynakları dağıtma yetkisini verdiği bütçenin, uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların da önemli bir aracı olduğuna dikkat çekerek, “Bu itibarla, bütçe hem ülke yönetiminde hem de millet hayatında önemli bir yer tutmaktadır çünkü bu bütçede yetimin, işsizin, işçinin, çiftçinin, memurun, emeklinin, esnafın, sanayicinin kısacası her bir vatandaşımızın hakkı ve payı vardır. Bu nedenle, kaynak tahsisinden uygulanmasına kadar bütçenin her aşamasında yürütmenin bu gerçekleri göz önünde bulundurması temsilcisi olduğumuz aziz Türk milleti adına beklentimizdir” diye konuştu.
2024 yılı bütçe teklifini ve genel ekonomiyi değerlendirirken temel ilkenin, ekonomik, mali ve sosyal politikalarla birlikte maruz kalınan deprem, devam eden jeopolitik riskler ve bölgesel gelişmeler ile küresel ekonomide süregelen yavaşlama, artan risk ve belirsizliklerin ülkeye yüklediği ağır sorumluluğun da göz önünde bulundurulması olduğunu belirten Aksu, “Son yıllarda bütçelerin hazırlanması ve uygulanması bu olumsuz küresel ve bölgesel koşulların etkisi altında cereyan etmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yanı sıra Ortadoğu’da beliren savaş ortamı da küresel ekonomideki yavaşlanmanın hızlanmasına neden olacak, artan enerji maliyetleri ekonomiyi olumsuz etkilemeye devam edecektir” dedi.
AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, AK Parti’nin 21 yıllık iktidarlarında, eğitimden sağlığa pek çok alanda hayata geçirdiği projelerden bahsederek, “2024 yılı bütçemizi de bu anlayışla vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına odaklanan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında daha da güçlü bir Türkiye’yi inşa edecek bir atılım bütçesi olarak da hazırlamış bulunmaktayız. Aynı zamanda dirençli şehirler, dirençli ekonomi ve dirençli toplum özelliklerini esas alan bir bütçe” değerlendirmesinde bulundu.
Şubat ayında 11 ilde yaşanan depreme rağmen ilk yarısında yüzde 3,9 büyüyen ülke ekonomisini, yılsonu yüzde 4,4 büyümeyle kapatmayı öngördüklerini aktaran Ök, şöyle devam etti:
“2024 yılı için öngördüğümüz büyüme oranımız da yüzde 4 oranında. 2024 yılındaki ihracat rakamı hedefimiz de 267 milyar TL’dir. Türkiye 2021 yılında ilk defa küresel mal ticaretinden aldığı yüzde 1 payı yüzde 1’in üzerine çıkarmıştı ki 2000’li yıllarda bu oran yüzde 0,40’tı. 2024 bütçemiz de küresel mal ticaretinden aldığımız oranı yüzde 1,30 çıkarmayı hedeflemektedir. Seyahat gelirlerimizin de salgın ve jeopolitik gerilimin olumsuz etkilerine rağmen bacasız sanayi olarak adlandırdığımız turizm sektörümüzün olumlu performansıyla 2023 yılı sonunda 55,6 milyar dolara çıkmasını hedeflemekteyiz.”
Ök, HEDEP’li milletvekillerinin 2024 Bütçesini, ‘Militarist ve savaş bütçesi’ olarak yorumlarına da tepki göstererek, “Hayır değil, tüm dünya savunma sanayisine pay ayırırken Türkiye olarak tabii ki bu süreçte elimizi kolumuzu bağlı vaziyette bunu izleyecek durumda değildik. Sayın Cumhurbaşkanımızın savaşlara karşı duruşu bellidir, bunu Rusya-Ukrayna savaşında görüyoruz, en son yanı başımızdaki Filistin savaşındaki duruşunda görüyoruz. O yüzden böyle adlandırmayı reddediyorum. Ayrıca Türkiye’nin asla Kürtlerle ilgili, Kürt düşmanlığıyla ilgili bir şey bizim için söz konusu değildir. Biz asla Türk’ü, Kürt’ü diye değil, Türkiye’yi bir bütün olarak görüyoruz” dedi.
AK Parti olarak terörle mücadelede vatandaşların, Kürt vatandaşların da gerçeği gördüğünü kaydeden Ök, “Artık eskisi gibi onları kandıramadığınız için, müdahale edemediğiniz için, evet, kız çocuklarını dağa çıkaramadığınız için, Diyarbakır Annelerini görmezden geldiğiniz için o yüzden böyle rahatsız oluyorsunuz” yorumu getirdi.
Bu sözler üzerine HEDEP’li Gülistan Koçyiğit ile Ök arasında tartışma yaşanmasına neden oldu.
MUŞ’TAN ‘IŞİD’ YANITI
HEDEP’li Koçyiğit’in, “Kız çocuklarını IŞİD’e teslim ediyorsunuz, IŞİD’e. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanınız götürdü IŞİD’e teslim etti” iddialarına TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’tan yanıt geldi. Söz konusu iddiaya sert tepki gösteren Muş, şunları söyledi:
“O belgeyi hemen alın; bakın, burada hemen biz de devreye girelim, savcıyı da arayalım. Bakalım hangi bakanlık DAEŞ’e çocuk teslim etmiş, hesabını hep beraber soralım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir bakanı yürütmeyi temsil eder, siz bir bakan üzerinden topyekün Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümetini DEAŞ’a çocuk teslim etmekle itham ediyorsunuz. Bir kere bunu kabul edemeyiz, bunu kabul edemeyiz. İkinci konu, uluslararası alanda meydana gelen gelişmeleri, cereyan eden gelişmeleri doğru değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. Bu ortaya çıkarılan örgütlerin hangi amaçla hareket ettikleri, amaçlarına ulaştıktan sonra nasıl tasfiye edildikleri ortadadır. Dolayısıyla, ne yapılmak istendiğinin, özellikle bölgemizle alakalı nasıl bir kurgunun hazırlandığının farkında olarak hareket etmek lazım. Bu örgüte de DEAŞ örgütüne de diğerlerine de Türkiye Cumhuriyeti devleti en sert, en kararlı şekilde tepkiyi koymuştur ve buna karşı mücadelede NATO üyeleri içerisinde en net tavrı koyan ordu Türk Ordusudur, hükümet bizim hükümetimizdir, bu gözler önünde açık bir şekilde ortadadır. Ben bu ülkede Ticaret Bakanlığı yaptım, varsa bir şey en iyisini ben bilirim. Öyle bir anlaşma vesaire falan yok.”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bütçenin geneli üzerindeki görüşmeler devam ediyor.