Evsel Katı Atık Bedeli ve Tartışmaları
Melike Sarıkaya / Milliyet.com.tr – Son dönemlerde, belediyeler tarafından tahsil edilen Evsel Katı Atık Bedeli, vatandaşlar ve işletme sahipleri arasında sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu bedel, atık toplama, taşıma ve bertaraf süreçlerinin maliyetlerini karşılamak amacıyla belirlenmiş olmasına rağmen, uygulama aşamasında yaşanan çeşitli sorunlar ve belirsizlikler dikkat çekmektedir. Özellikle, işletmelerden vergi benzeri bir yöntemle tahsil edilmesi, hukuki ihtilaflara yol açmaktadır. Farklı belediyelerde hesaplanan ve genellikle şeffaf bir şekilde açıklanmayan bu ücretlendirme, eşitlik ilkesinin ihlal edilmesi ve yanlış hesaplamalar gibi sorunları beraberinde getirmektedir. Avukat Oğuz Kara, bu konuyu detaylı bir şekilde incelemek için Milliyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunmuştur. Kara, bireylerin ve işletmelerin haklarını korumak için nasıl adımlar atabileceklerini anlatmıştır.
‘Vergi Gibi Tahsil Ediliyor’
Evsel Katı Atık Bedeli, Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri ve yönetmeliklerine dayanarak, belediyelerin evsel katı atık bertaraf tesislerini sürdürebilmek amacıyla topladığı bir bedeldir. Avukat Kara, toplanan bedelin vergi gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu belirterek açıklamalarını şu şekilde sürdürmüştür: “Bu bedel, atıkların toplanması, taşınması ve bertarafına ilişkin maliyetleri karşılamaktadır. Belediyeler, bu hizmetlerden faydalanan tüm işletme ve konut sahiplerinden bu bedeli talep etmektedir. Evsel Katı Atık Bedeli, teknik olarak bir vergi değil, sözleşme karşılığında tahsil edilen bir ücrettir. Ancak belediyelerin bu bedeli tahsil etme yöntemleri zaman zaman vergi tahsilatı gibi yapılmaktadır. İşletmelerden tahsilatın doğru kategoride yapılmaması hukuki ihtilaflara yol açabilir.”
Avukat Kara, Evsel Katı Atık Bedeli’nin tahsil edilebilmesi için işletmelerle bir sözleşme yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu sözleşme, hizmetin detaylarını ve ödeme şartlarını içermelidir. İşletmeler, belediyelerden gelen bildirimleri dikkatlice inceleyerek sözleşme sürecini takip etmelidir.
Farklı Belediyeler, Farklı Yaklaşımlar
Avukat Kara, sözleşmenin olmadığı durumlarda herhangi bir borç çıkmayacağını belirtirken, sözleşme yapıldığında hesaplamanın açık ve net olması gerektiğine vurgu yapmıştır. İşletmelerin gelen bildirimlere itiraz etme hakkı olduğunu belirten Kara, hesaplama hataları durumunda düzeltme talebinde bulunulabileceğini söylemiştir. Farklı belediyelerin farklı yöntemler denemesi, işletmelerin eşitlik ilkesine aykırı durumlarla karşılaşmasına neden olabilir. İşletmelerin haklarını bilmesi ve bu süreçte aktif olmaları önemlidir. Aynı zamanda, belediyelerin mevzuata uygun, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir.